Yeni dünyanın çocukları

Taylan’ın hikayesi, 12 yaşında bir Alışveriş merkezinde başlıyor. Bir giyim mağazasında etrafına bakarken büyük boy bir reklam fotoğrafında kendisi yaşlarında, kendisine benzeyen bir çocuğun fotoğrafını görüyor. Sonra aslında kendisinin ve jenerasyonunun istediği şeyin ne olduğunun farkına varıyor: Görünür olmak.

Popülerlik istiyoruz

Taylan Karaca 15 yaşında ve yaklaşık bir yıldır çeşitli giyim markalarının reklam yüzü olmuş durumda. Bununla beraber sosyal medyada da aktif durumda. Instagram’da yirmi bin takipçisi var ve her geçen gün hızla artıyor. Sosyal ve yeni medyanın, internetin,  teknolojinin içerisine doğan Z kuşağının bir bireyi olan Taylan, birçok yaşıtının yapmak ve başarmak istediği şeyler için emin adımlar atmaya çoktan başlamış hâlde. Kendisini bu noktaya getiren yola nasıl çıktığını, yolda neler yaşadığını kendisine sorduğumuzda şunları söylüyor: “Aslında hiçbiri hayalim değildi, hiçbiri ne olmak istiyorsun diye sorduklarında verdiğim cevaplardan biri değildi. Sadece bir noktada istediğim şeyi fark ettim. Ben ve benim yaşlarımdaki insanlar artık bizden yaşlılara göre başka şeylerin önemli olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Biz kendimizi bildik bileli, belli bir akla ulaştıktan sonra yani, ya Youtube’da-Instagram’da  hangi videolar, fotoğraflar ve kimler popüler onları izledik, ya telefonda hangi uygulamalar ve oyunlar popüler onları indirdik, ya da en çok izlenen ve takip edilen filmler-diziler hangileri onlara baktık, başrol oyuncularına hayran olduk. Biz böyle büyüdük ve büyümeye de devam ediyoruz. Böyle olunca da insan ister istemez kendini popüler kişilerin yerine koyuyor, onların yerinde olmak istiyor. Benim de istediğim şey buymuş aslında. Bunu da ilk fırsatla yakalamayı istedim ve bunun için uğraştım. 12 yaşında AVM’de bir mağazada bana benzeyen bir çocuğun fotoğrafını görüp, çocuğu kendime benzetmiştim. Benim de aynı şekilde mağazalarda fotoğrafım olabilir diye düşünmüştüm. Bunu o günden sonra sürekli istedim ve öncelikle aileme söylemeye başladım. Çevremin de görünüşümün uygun olduğunu söylemesi ve bana karşı çıkmamaları beni motive etti. Biraz çabalama sonucunda da mankenlik diyebileceğimiz, giyim markalarının fotoğraf yüzü olmayı başardım. Bir yıldır da bu işi yapıyorum.”

Instagram önemli hissettiriyor

Taylan Karaca görünür olabileceği, istediği o işe başladıktan sonra boş durmuyor ve kalan vaktini sosyal medya hesaplarıyla çok yoğun bir şekilde ilgilenerek geçirmeye başlıyor. Özellikle fotoğraf yüzü olmaya başladıktan sonra sosyal medyanın kendisi için çok daha önemli bir yer hâline geldiğini söyleyen Taylan, uzun zamandır sosyal medyada değer verilen biri olmanın hayalini kurduğunu da şu sözleriyle anlatıyor: “Aslında bence hepimiz sosyal medyadaki profillerimize büyük önem veriyoruz. En azından benim ve bence yaşıtlarım için öyle. Okulda veya çalıştığımız işte geçirdiğimiz zamanımızdan, yaşamamız gereken günlük rutinlerden sonra eve gelince aslında hepimiz için ikinci bir gün başlıyor: Sosyal medyada geçirdiğimiz gün. Ben böyle olduğunu düşünüyorum ve önem veriyorum. Orada yaptığım şeyler, paylaştığım fotoğraflar karşılık bulunca da mutlu oluyorum. Özellikle fotoğraf yüzü olduktan sonra profesyonel fotoğraflarımın olması, takipçimin artması orada geçirdiğim zamanın boş olmadığı hissini veriyor. Bu da dürüst olmak gerekirse uzun zamandır istediğim bir şeydi ve yaşıtlarımın da bunu istediğini hissedebiliyorum. Instagram’da takipçim arttıktan sonra günlük hayatımda da daha popüler olmaya başladım, artık arkadaşlarımın yanında daha farklı gibi karşılanabiliyorum. Bence söylediklerime de daha fazla önem veriyorlar. Yaptığım şeylerin daha önemli olmaya başladığını düşünüyorum.”

Sosyal medyadan silinmek zor

Genç yaşta bu pozisyonda bulunmasının bu kadar aktif ve popüler olmasının kendisine neler hissettirdiğini sorduğumuzda mutlu olduğu için herhangi bir pişmanlık ve yorgunluk hissetmediğini söylüyor Taylan. Gelecek ile ilgili neler düşündüğünü, kaygılarının olup olmadığını sorduğumuzda ise şöyle yanıtlıyor: “Şu an gerçekten istediğim şeyleri yaşayabiliyorum ve bunu sevdiğim şeyleri yapmanın getirisiyle yapıyorum. Bu yüzden çok mutluyum. Aslında çok düşünmüyorum ama elimdekileri kaybedersem bir anda boşluğa düşebileceğimi, çok üzüleceğimi de biliyorum. Ancak bence bir yerden sonra elindekileri kaybetmek çok kolay değil. Yaptığın işi kaybedebilirsin ancak bunu bir kere yaptıktan sonra başka bir yerde yapmak bence artık daha kolay oluyor. Sosyal medya mesela, orada bir kere isim yapınca ve tanınınca silinmek bence çok zor. Sürekli bir şeyler değişiyor veya ününü kaybediyor. Öyle olduğunda başka bir işle de uğraşabilirsin. Böyle düşündüğüm için açıkçası çok fazla kaygım yok.”